Sayfalar

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Başına Buyruk Orta Saha Emeklisi: Bernd Schuster


Real Madrid’in Di Stefano’dan sonraki en ünlü sarışını, kulübün adına yaraşır, gözalıcı ve karakterli futbol sergileme sözü vererek kulübüne geri döndü. Nihai hedef ise,  “Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak”.
Takımı atletik ve heyecan verici futbol oynatmak için ne kadar değişiklik yapmanız gerekti?
Yavaş yavaş idealimize yaklaşıyoruz ki bunlar geçen senenin hedeflerinden farklılar. Uyum sağlamanız gerekli. Real Madrid, her zaman güzel oynamalı ve başarılı olmalıdır. Bir denge bulmanız gerekiyor ve bu iki unsur aslında birbirine çok uygun.
İdeal hücum formasyonu nedir?
Formasyon aslında içinde kimin oynadığından daha önemli değildir. Bizim Robben, Robinho, Sneijder, Drenthe, Saviola, Soldado, Raul ve Van Nistelrooy gibi seçeneklerimiz var. Bizim adapte olabilen iyi oyuncularımız var. Bu da 4-2-3-1 veya 4-3-3 e takılıp kalmaktansa varyasyon şansımızı arttırıyor.
Bir takım sadece heyecan verici futbol oynayarak başarılı olabilir mi?
Neyse ki sadece katı bir defansa sahip olmanın yetmeyeceğini görüyoruz. Heyecan verici futbolun göze hoş gelen ve ilgi çekici bir harmanı vardır. Milan buna sahip, Manchester ve Barcelona da bazen bu konuda başarılılar. Anahtar ise defansta ve hücumda istikrar sağlayabilmek.
“Galacticos” devrinden beri ne değişti?
Real Madrid’de oynamanın ne anlama geldiğini öğretmeye çalışıyoruz. Benim burada oynadığım zamanlarda çoğu oyuncu İspanyoldu. Şimdilerde ise çoğu oyuncu yurt dışından geliyor. Bunlar kaliteli oyuncular ancak bu kulüp için oynamanın tam olarak ne demek olduğunu bilmiyorlar. Davranış şekli ve forma için kazanmak. Sanırım bu, üzerinde çalışılması gereken bir konu. Ben oynarken burada Camacho vardı, Gallego vardı. Bunlar Real Madrid’in iliklerine kadar işlemiş olduğu oyunculardı. Başlangıçta kulübün ne olduğu açıkça belirtiliyor. İşte bu yüzden yeni oyunculara Raul’u, Guti’yi, Michel Salgado’yu ve Sergio Ramos’u izletiyorum. Bu oyuncular Real’in ne olduğunu gösteriyorlar.
Siz dört yıl içindeki sekizinci antrenörsünüz. Kulübü istikrarlı hale nasıl getirmeyi düşünüyorsunuz?
İyi ki geçen sene takım La Liga’yı kazandı. Çok iyi oynamadılar ama yine de kazandılar. Eğer bu olmasaydı işimiz çok zor olacaktı çünkü insanlar acil başarı arıyorlar. Ben geldiğimde dünyanın en iyi sol beki Roberto Carlos’u ve en iyi sağ taraf oyuncusu Beckham’ı kaybettik. Bunlar önemli boşluklar; bir yaz içinde yerlerini doldurmak kolay değil ama sezon içerisinde bu sorunları çözdük.
Hiç Real Madrid antrenörlüğüne getirileceğiniz aklınıza gelmiş miydi?
Son iki sezonda bu çok yakın bir olasılıktı. Son seçimde Calderon seçildi ve benim adım ortaya atıldı. Sonra da, sezonun başından itibaren benim imzalayıp imzalamamla ilgili yorumlar yapılmaya başlandı. O sıralarda biraz gergindim ama bunun çok yakın olduğunu da görüyordum ve sonunda oldu da.
Peki, bunun getirdiği ilgi?
Bu benim için bir sorun değildi. Geçen sene ben herhangi bir antrenörün Capello’ya özendiğini düşünmüyorum. Ama kulüp beni, geçen sene çağısaydı yine de gelirdim. Real Madrid gelip kapınızı çaldığında, cevap vermeniz gerekir.
Menajerlik kariyer planlarınızda var mıydı?
Kesinlikle hayır. Benim menajerlik kariyerim ikinci ligin dibinde başladı. Real Madrid’i çok çalışmamın karşılığında bana verilen bir ödülmüş gibi hissediyorum.
Hangisini kazanmayı tercih edersiniz? Şampiyonlar Ligi mi, La Liga mı?
Kolay seçim. Şampiyonlar Ligi. La Liga’yı kazanabilirsiniz ve bu harikadır; ama Şampiyonlar Ligi başka bir seviyedir ve en iyilerle tarih sayfalarına geçersiniz. Hayatınızın geri kalanında sizinle birlikte yaşayacak büyüklükte bir kupadır. En üst noktadır…
Avrupa’da rakipleriniz kimler?
Her zamankiler. Bu yıl Bayern Münich sürpriz bir şekilde yok. Ama hala Milan, Chelsea ve Manchester United var.
Getafe veya Sevilla gibi kulüpler büyük kulüplerin tekelini kırabilirler mi?
Sevilla bunun eşiğinde. Ben onlarda ligi kazanabilercek bir takım havası görüyorum. Geçen sene buna ulaşabilirlerdi. Getafe… bence olmaz. Onlar için bu sezon UEFA kupasında oynamak büyük bir ödül. Ama ligi her zaman kazanan takımların bir tanesi dışında bir takım kazanırsa güzel olurdu.
Getafe ile UEFA Kupası’na ulaşmanızın tadını çıkardınız mı, yoksa aklınız çoktan Real’de miydi?
Hayır, Getafe’deki başarılarımızın tadını çıkarıyordum ama benim aklım Copa Del Rey (İspanya Kral Kupası) finalini kazanmaktaydı. Benim aklım işte buradaydı ve onu kazanamamamız çok yazık oldu. Mütevazi bir takımla geçirdiğim iki harika yılın ardından mükemmel bir son olurdu.
Her zaman Raul’un harika bir oyuncu olduğunu ve onun Real’in tartışmasız kaptanı olduğunu söylediniz. Bu hala geçerli mi?
Hala geliştirebileceği yönleri var ama kalitesi de ortada. Raul, takımın çok önemli bir parçası. Artık bir çocuk değil ve deneyimli oyuncu rolünü benimsemesi gerekli, kulüp oyuncusu olmalı. İşte bu konuda kendini geliştirmesi lazım.
Oyuncuyken tartışmalara atılırdınız. Bu özelliğiniz değişti mi?
Son birkaç yılda bu özelliklerimin olmasına rağmen basın ile aram hep iyi oldu. Real Madrid’de olmak her zaman size yardımcı olmuyor. Oyuncuyken sadece kendi adıma konuşuyordum; ancak şimdi bana bakan, beni dinleyen, beni takip eden bir takım var. Bu çok daha büyük bir sorumluluk. Ben de olgunlaştım, ama hala öğreneceğim birçok şey var. Kaybettiğim gün hayatımın en kötü gün oluyor. Hala buna bir çözüm bulamadım. Yenilgiyi sakince karşılayabilen antrenörleri takdirle karşılıyorum. Zannediyorum ki onlar bunu içlerinde hissediyorlar. Benim ne zaman kazandığımı ve ne zaman kaybettğimi açıkça görebilirsiniz.
Cesc Fabregas’a olan hayranlığınız gizli bir şey değil. Oyuncuyken onun gibi miydiniz?
Ben ofansif ortasaha gibi oynuyordum. Cesc önemli goller atıyor, dikine oynamayı iyi beceriyor, ve benim gibi derinden gelerek oynamakta çok iyi. Ama bugünlerde oyuncular daha az serbest oynayabiliyorlar. Xavi, Milla ve Guardiola’da da bu durum aynı: Daha sabit bir pozisyonda oynuyorlar. Ben pozisyonlarımı değiştirirdim, daha çok kanada giderdim. Benim daha çok hareketlilik şansım vardı.
Siz teknik olarak yetenekli ve kararlıydınız. Bu rolü Real’de kim dolduruyor?
Muhtemelen Guti. Onun benzer br stili var. 100 metreyi 11 saniyede koşamayız ama geri kalanlardan bir saniye daha hızlı düşünürüz. Top Guti’ye geldiğinde o zaten ne yapacağına çoktan karar vermiş olur. Bu Zidane, Xavi ve Iniesta’da da var. Sezgilerini kullanan oyuncular diğerlerinden daha hızlı düşünürler. Bu onların yeteneğidir.
Sizce dünya’nın en iyi oyuncusu kim?
Oyuncular ve takımlar çok iyi form durumlarına gelebiliyorlar. Tıpkı geçen sene Cristiano Ronaldo ve daha sonra Kaka’nın ön plana çıktığı gibi. Ayrıca sakatlıktan kurtulan Messi de var. Ama yakında kendini gösterecek başka oyuncular da olacak.
Barcelona’daki sosyal çevrenizi koruyor musunuz?
Şu anda evet. Ama bu Real Madrid ile ilgili bir şey değil. Bu benim özel hayatım. Sekiz yıl boyunca Barcelona’daydım. Genç bir oyuncu olarak yeni bir ülkedeki ilk zamanlarımdı ve bundan çok keyif almıştım. Tıpkı Atletico Madrid’de ve Real Madrid’de olduğu gibi.
Hala piyano çalıyor musunuz?
Son zamanlarda pek çalamadım, ancak bir eğitmenden ders almıştım. Çalmayı çok seviyorum, özellikle de milli marşları. Alman ve İspanyol marşlarını çok seviyorum. Hatta ciddi anlamda abarttığım da oldu. Yatmadan önce, İspanyol kanallarının yayını kapatırken İspanyol marşını çalmasını bekler ve ona eşlik ederdim. Çocuklarım yattıkları yerlerden beni duyarlardı.
Siz neredeyse tam bir Madrid’lisiniz, Real Madrid, Atletico Madrid ve Getafe…
Evet Madrid’i çok seviyorum ki bu denizi çok sevdiğim için beni çok şaşırtıyor. Denizi, plajı ve atmosferinden dolayı Barcelona’yı çok seviyorum. Denizi yüzünden 15 yıl boyunca Ibiza’ya gittim. Daha sonra Madrid’e yerleştim ve yavaşça ama kesin bir şekilde değiştim. Getafe’ye döndüğümde çok hoşuma giymişti.
Sizce antrenman dışı aktivitteler -yemekler vs.- takım ruhunu güçlendirir mi?
Başkan Mendoza’nın evndeki akşam yemeklerini hatırlıyorum. O mantaliteyi bugün oyunculara aktarmak zor, ama ben bu geleneği devam ettirmeye çalışıyorum. Takım birlikteliği şimdi de 15 yıl önce olduğu kadar önemli.
Champions Magazine – October/November 2007
(1 Kasım 2008, Sporstudyosu.com)

Hiç yorum yok: