Sayfalar

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Suni Çim: Yeni Bir Çözüm mü, Yoksa Problem mi?


Kötü Zeminlerin Futbol Kalitesini Düşürdüğü Biliniyor.
Hızla gelişen futbol endüstrisi teknolojiik yenilikleri de beraberinde getiriyor. Bu yeniliklerden bir tanesi de stadyumlarda doğal çim yerine suni çim uygulamasına geçilmesi. Bu yazımda, suni çim uygulamasının kulüpler ve futbolcular üzerinde gibi artılar ve eksiler sağladığını irdeleyeceğim.
Stadyumlarda suni çim kullanılmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi, özellikle Doğu ve Kuzey Avrupa ülkelerinde sert geçen kış ikliminin doğal çim üzerinde futbol oynamaya müsaade etmemesidir. Suni çim ise, doğal çimin bu dezavantajını ortadan kaldırır ve zorlu kış koşullarında bile sorunsuz bir şekilde futbol oynanmasına olanak verir.
Suni çim kullanılmasının en önemli ikinci nedeni ise doğal çime göre çok daha az masraflı olması. O yüzden iklim şartlarının doğal çimde futbol oynamaya müsait olduğu ülkelerde de suni çim uygulamasına sıcak bakılıyor.
İlk defa 1981′de Londra’nın köklü klüplerinden biri olan Queen’s Park Rangers (QPR) takımı sahasında suni çim uygulamasına geçmişti. QPR takımının bu uygulamaya sıcak bakmasının nedeni iklimsel zorunluluklardan ziyade suni çimin getirdiği ekonomik avantajlardı.
1980lerde QPR takımının önderliğiyle Büyük Britanya’da birçok futbol kulübü sahalarını suni çime çevirdiler. Bu uygulama kulüpler bazında büyük destek topladı ve Britanya içerisinde hızlı bir şekilde yayıldı. Yönetim bazında suni çim getirdiği avantajlara bir devrim niteliğindeydi. Ancak bu sahalarda oynayacak oyuncular bu uygulamadan hiç memnun olmadılar çünkü suni çimde top oynamak, doğal çime göre daha zordu ve sakatlanma riskini arttırıyordu. Futbolcuların mutsuzluğu ve performans düşüklüğü sahaya yansıdı ve suni çimde oynanan maçlardaki futbol kalitesi düştü. Yöneticiler futbolcuların şikayetlerini bir yere kadar bastırabilirlerdi. Ancak futbol kalitesinin düşmesinden şikayet eden taraftarların protestolarını ve maçlara daha az gelmelerini göze alamadılar.. Bu durum suni çime geçen takımları bir bir etkiledi ve bu takımlar tekrar sahalarını doğal çime çevirdiler. Suni çim Büyük Britanya topraklarına girdiği hızla çıktı ve 1990′larda profesyonel seviyede suni çim uygulamasına destek hiç kalmadı.
Hangi Ülkeler Vazgeçemiyor?
İngiltere’de suni çim kullanımı belki hızlı bir şekilde stadyumlardan yok oldu, ama Doğu ve Kuzey Avrupa takımlarının ne yazık ki böyle bir lüksü yok. Bu bölgelerdeki zorlu kış koşulları ne yazık ki doğal çim saha uygulamasını neredeyse imkansız hale getiriyor.
Birçok futbol sezonu bu bölgelerde ya yazın oynanıyor ya da yeterince suni çim sahaları varsa ve iklim koşulları futbolcuların sağlığını etkileyecek kadar kötü olmuyorsa yaz sonunda başlıyor (Örnek: Danimarka Ligi). Ancak her iki koşulda da değişmeyen bir gerçek var ki o da Avrupa’nın geri kalan ülkelerinde ligler Eylül-Haziran arasında oynanıyor ve Uluslararası turnuvalar bu ülkelerin fikstürlerine göre hazırlanıyor. Bu da demek oluyor ki, Kuzey ve Doğu Avrupa ülkelerinde sezon bittiğinde henüz Şampiyonlar Ligi veya UEFA kupası (2009-2010 sezonundan itibaren ismi “UEFA Europa League” olarak değişecek) daha yeni başlamış veya ancak ilk turlar geçilmiş oluyor.
Bu fikstür çakışması, Doğu ve Kuzey Avrupa’daki ülkelerden Şampiyonlar Ligi’ne veya UEFA Kupası’na katılan takımlarının Aralık, Ocak ve Şubat aylarında sahalarında maç yapmaları gerektiriyor. Bu mevsimlerde doğal çimi olan stadyumlarda tahmin edersiniz ki futbol oynamak mümkün değil. Eğer metreleri bulan kar yığınını temizlemek ile bu durum atlatılabilseydi sorun olmazdı. Fakat karın ve buzun altında kalan çim donuk halde oluyor ve eğer üzerinde futbol oynanırsa ne yazık ki dağılıp gidiyor ve bir daha kullanılmaz hale geliyor.
İşte tüm bu koşullar ve zorluklar Kuzey ve Doğu Avrupa ülkelerini suni çim uygulamasına yöneltiyor. Uygulamanın doğal koşullar yüzünden olan kısmına ülkelerin fazla bir seçim sanşları yok. Ancak daha ılıman iklimi olan ülkelerde suni çim uygulamasına geçmek bir tercih meselesi ve bu seçimin iklim dışında boyutları da var.
Peki Oyuncular Ne Düşünüyor?
Bu boyutların bir tanesi yukarıda da bahsettiğimiz gibi oyuncu faktörü. Sonuçta sahaya ayak basanlar onlar ve aslında onların istekleri iklimsel ve daha da önemlisi klüplerin isteklerinin önünde olmalı.
Oyuncu faktörünü de iki farklı boyutta inceleyebiliriz. Bunların ilki performans boyutudur. Yıllar boyunca çim saha üzerinde oynayıp kendini geliştirmiş bir futbolcudan suni çim üzerinde aynı performans beklenmesi doğru olmaz. Dışarıdan bakıldığında ikisi de çim gibi gözükse de, saha üzerine çıkıp oynamaya başlayınca aradaki ciddi farklar oluşuyor.
İki zemin arasındaki en önemli fark, suni çimin doğal çim gibi derinliğe sahip olmaması ve altında sert zemin olduğu için futbolcuların giydikleri çivili kramponların doğal çime göre daha fazla baskı yapmasıdır. Her adımda daha fazla basınç gören ayaklar daha hızlı yorulurlar ve normalde 90 dakika rahat oynayan bir futbolcu, suni çimde erken yorulup istenilen performansı gösteremez. Tribünleri dolduran taraftarlar veya maçı televizyondan izleyen taraftarlar genelde bu performans düşüklüğünün nedenini anlayamazlar ve oyuncuları eleştirirler.
Oyuncu faktörünün ikinci boyutu ise ilk boyutla da aslında birebir ilişki olan sakatlık boyutudur. Saha zemininin sertliği ve aynı zamanda suni çimin plastik olan yapısı yüzünden sakatlanma riski doğal çime göre daha fazladır. Saha zemininin oyuncuları daha çabuk yorduğundan bahsetmiştik. Daha çabuk yorulan vücudun fiziksel anamda hata yapma oranı yükselir ve bu hatalar genelde sakatlıklara neden olurlar. Örnek olarak ise; yorulan kaslarda kramp riski artar ve güçsüz kaslar eklem yerlerindeki bağlara yeterince destek sağlayamazlar. Bu durum da ciddi bağ yaralanmalarına neden olabilir.
Bir başka sakatlık nedeni ise doğal çimde hiç görülmeyen bacaklarda yanma olması riskidir. Futbolda, özellikle savunmada, yerden kayarak yapılan müdaheleler çok önemlidir. Doğal çimde rahatlıkla yapılan bu müdaheleler, suni çimin plastik ve sert yapısından dolayı bacaklarda yanma riskini ortaya çıkarır. Tabi göz göre göre yaralanmak istemeyen futbolcu yerden müdahelelerden kaçınır ve bu da savunmada zayıflığa neden olur. Sakatlanmanın dışında savunmadaki bu eksiklik performansı da negatif yönde etkiler.
Peki ya Avantajları Neler?
Suni çimin birçok kötü etkisinden bahsettik. Tabi bunların yanında avantajları da var. Avantajlı yönlerini ikiye ayırabiliriz. İlki daha çok klüpleri etkileyen ekonomik avantajlardır. Suni çimin bakımının yok denecek kadar az olması; yenilemenin kolay, hızlı ve ucuz olması kulüplere ciddi anlamda ekonomik rahatlık sağlar. Bu nedenle, bütçesi kısıtlı olan takımlar için suni çim mantıklı bir tercihtir.
İkinci avantaj ise taktiksel bir avantajdır. Suni çimin sert zemini sayesinde top yerden atıldığında doğal çime göre daha hızlı gider. İlk bakışta bunun avantajı çok iyi anlaşılamasa da aslında antrenörler özellikle doğal çimde oynamaya alışmış takımlara karşı topu yerden ve alışılandan daha hızlı çevirerek rakibe karşı br avantaj elde ederler. Çünkü doğal çimde bu kadar hızlı yerden paslaşmak mümkün değildir ve buna alışkın olmayan takımlara karşı suni çimde oynamak bir avantaj sağlayabilir.
Suni Çim’in Günümüzde ve Gelecekteki Yeri
Günümüzde FIFA ve UEFA suni çime belirli standardlara uymak şartıyla izin veriyorlar. Ancak gene de zorunda olmadıkça pek fazla takım bu uygulamayı tertcih etmiyor. Türkiye’de ise ilk defa 2008-2009 sezonunda Ankaragücü takımının sahası olan Ankara 19 Mayıs Stadı suni çim olarak değiştirilmiştir. Bunun nedeni ise Ankara’da dört tane Süper Lig takımının bulunması (Ankaragücü, Gençlerbirliği, Hacettepe ve Ankaraspor) fakat bu takımların Süper Lig’e yetecek seviye ve standartta sahalarının bulunmamasıdır. Bu takımların hepsi 19 Mayıs Stadı’nı kullandıklarında ise yukarıda bahsettiğimiz gibi zemin kullanılmaz hale gelir.
Sonuç olarak suni çim uygulamasının avantajları ve dezavantajları ortadadır. Önümüzdeki yılların ne getireceği bilinmez ama futbolun giderek artan popülaritesi düşünülürse, daha çok takım ve daha çok futbolcunun bu sahalara ihtiyacı olacaktır. Eğer doğal çim zemin, bu gereksinimi karşılayamayacak duruma gelirse belki de tüm zeminler suni çim olacaklar.
(29 Eylül 2008 Sporstudyosu.com)

Hiç yorum yok: